Giriş
Merhaba, adım Can. 17 yaşında bir lise öğrencisiyim. Düşünmeyi seviyorum ve bu düşüncelerimi bazı insanlarla paylaşmak istiyorum, bu yüzden buradayım. Düşüncelerimi paylaşmak istememin sebebi şu: Bazen kendi düşüncelerimi gözden geçirdiğim zaman kendi düşüncelerimin toplumsal normlara ters olduğunu fark ediyorum. Düşüncelerime baktığım zaman benim kişiliğimin bu topluma ait olmadığını görüyorum. Bu blogu açmaktaki asıl amacım düşüncelerim hakkında sizlerin yorumlarını okumak.
Şu anda doğaçlama yapmak istiyorum. Aklımdan geçenleri yazacağım. Ben liseyi bitirince 2022 YKS sınavına gireceğim. Akranlarım deliler gibi ders çalışıyorlar, peki ama neden? İyi bir üniversitede eğitim görmek için çalışıyorlar. İyi bir üniversiteye gitmek istemelerinin sebebi ise daha rahat iş bulabilmek. İstisnalar olabilir ama benim çevremdeki insanlar bu şekilde. Peki işe girdikten sonra ne olacak? O zaman her şey hallolacak mı? Bana göre tüm bu zırvalık yüzünden ders çalışmak aptalca, kaldı ki ders çalışırken gerçekten bir şeyler öğrenmiyoruz. Sadece, "şu formülü ezberleyin şöyle bir problem görürseniz bu formülle çözeceksiniz" tarzında bir eğitim aldığım için ders çalışmaktan nefret ediyorum. Ben sosyal bilimlere ilgi duyan birisiyim. Temel düzeyde matematik öğrendikten sonra neden hala orta/ileri düzeyde matematik öğrenmek zorundayım ki?
Geçenlerde dershanede coğrafya dersindeydim, coğrafya hocası bir slayttan konuları anlatıyor. "Neden coğrafya bilmeliyiz?" diye bir başlık vardı slaytta. Bu başlığı görünce hoca şöyle dedi:
-Çünkü sınavda çıkacak.
Böyle zırva bir eğitim olabilir mi? İmkanı var mı? Sırf sınavda çıkacak diye mi bir şeyler öğrenmeliyim?
Benim ders çalışmaktan nefret etmemin sebeplerinden birisi bu, bir diğer sebep ise şu: Eğer genel olarak ilk 100.000 kişi içerisindeysen lisansını aldıktan sonra iş bulmak nispeten daha kolay olacak. Bu 100.000 kişiden biri olmak için çalışan 1.000.000 insan var dersek kalan 900.000 kişi emeğinin karşılığını alamayacak. Bu da onların zamanlarının boşa gitmesi demek oluyor. Ben günde 10 saat çalışmazsam ilk 70.000 kişinin içerisine girebileceğimi düşünmüyorum. Günde 10 saat çalışmak da benim için saçmalıktan ibaret. Bu yüzden muhtemelen sosyoloji bölümünü tercih edeceğim. Hem sosyolojiyi seviyorum, hem de çok fazla puana ihtiyacım yok. Eğer şans eseri yüksek bir puana sahip olursam psikoloji de olabilir.
Benim hayalimdeki meslek bir psikolog ya da sosyolog olmak değil. Ben kurye olmak istiyorum. Evet dümdüz bir kurye olmak istiyorum. Çünkü motosikletleri çok seviyorum, gezmeyi çok seviyorum. Kurye olursam tüm günüm motor üzerinde gezip insanlara ihtiyacı olan şeyleri götüreceğim. Bu benim için resmen harika bir iş. Eğer kurye olmazsam sevdiğim tek bir şey kalıyor, o da felsefe. Günümüz Türkiye'sinde filozof olup para kazanabilen birisi var mı merak ediyorum. Şimdilik bu kadar, daha anlatacak çok şeyim var dostlar. Yakın zamanda uzun bir boş zamanım olacak, o zaman olduğunda şarkılar eşliğinde düşüncelerimi paylaşacağım. Umarım düşüncelerim yüzünden bir problem edinmem. Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere dostlar.
Bu yazıyı 2 Eylül 2021 tarihinde yazmışım. Bugün 31.01.2022 05:40 ve daha iyi bir giriş metninin yazılabileceğini düşünüyorum. Ama o zamanki "ben"in düşüncelerine saygım var. Ama kendimi daha iyi ifade edebilirmişim...
Yorumlar
Yorum Gönder