Inferui (Mutsuzluktan zevk almak)

  Inferui benim uydurduğum bir kelime, Latince "mutsuzluk" ve "zevk almak" kelimelerinin birleşimi sonucunda ortaya çıktı. Bugün bu konu üzerine yazacağım dostlar, ben bu kavramı kendi kendime keşfettim. En azından ben böyle bir durumun içerisindeyim. Bildiğiniz üzere mazoşizm acıdan zevk almaktır, ben ise mutsuzluktan zevk alıyorum. Mutsuzluktan nasıl bir zevk aldığımı sorabilirsiniz, şöyle cevaplamaya başlayayım hemen: öyle bir mutsuzluk içinde olayım ki; yalnız olayım, hava kapalı olsun, yağışlı bir hava da olabilir, slow ve hoş şarkılar eşliğinde sakince yürüyeyim, kalabalık olmasın, sadece mutsuzluğum ve yalnızlığımla baş başa kalayım. Belki sizler de bazen bu tarz bir durumda bulunmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz, ancak benim için en güzel şekli bu. Yani şunu demiyorum, illaki bu şartların olmasına gerek yok. Sadece güzel bir şarkının olması ve güneşin olmaması benim için yeterli bir durum.

 Mutsuzluktan zevk almaktan kastım istenilen mutsuzluktan zevk almak. Yani kendi isteğimle olan mutsuzluk, istemediğim mutsuzluk bende zevk uyandırmıyor. Bunu şu şekilde anlatayım: bir mazoşist kendine bilerek ve isteyerek belirli dozda acı çektirdiği zaman bu durumdan zevk alır. Lakin istemediği dozda ya da istemediği şekilde bir acıya maruz kaldığı zaman bu durum onun için acı verici olabilir. Aynı şekilde mutsuzluktan zevk alan insanlar da (en azından benim için bu şekilde) kendi istediği şekilde olmayan mutsuzluktan zevk almazlar. Örneğin; ben Türkiye'de yaşamaktan mutsuzluk duyuyorum. Çünkü genel olarak güneşli bir havaya sahip bu beni mutsuz yapıyor, ayrıca alım gücü düşük ve birçok siyasi sorunlar vs. var. Bu durumlardan mutsuzluk duyuyorum evet, ancak bende zevk uyandırmıyor.

 Uzun zamandır deneyimlemek istediğim bir mutsuzluk türü ise şu şekilde: bir ilişkim bittikten sonra o kişiye karşı özlem duyup onu düşünerek şarkılar dinleyip yürüyüş yapmak. Bu mutsuzluk bana o kadar çok zevk veriyordu ki anlatamam. Mesela ben bu konuyu bir psikologla konuşmak isterim, ancak şu anda ne o kadar param var ne de psikoloğa gitmeye enerjim var. Acaba bu bir sorun mu? Benim için güzel bir şey neden sorun olsun ki? Emin değilim dostlar, bilmiyorum...

 Peki ama neden ben bu durumdan zevk alıyorum? Neden normal insanlar gibi mutlu olmaya çalışmıyorum? Şimdi bu soruları cevaplamadan önce şunu söyleyeyim, ben burada yazdığım şeyleri temelde kendim için yazıyorum. Ayrıca kendime asla yalan söyleyerek kaçamak cevaplar vs. vermeyeceğim. Cevaba gelecek olursak, muhtemelen çocukluğumdan beri izlediğim filmlerin etkisi büyük. Biraz daha açık konuşayım, küçükken izlediğim melankoli temalı filmler hep benim için etkileyici bir tarza sahipti. Sanırım bu tarzda kendimden bir şeyler buldum, çünkü gerçekçiydi. O melankolik yaşam tarzı o yalnızlık ben büyüdükçe bana cazip gelmeye başladı. Seçme şansım olsa yalnızlığı seçer miydim? Bu soruda emin değilim dostlar, bu soru için ayrı bir yazı yazacağım muhtemelen.

Şimdilik bu kadar yeterli gibi dostlar, bu başlıklar tek seferde yazılıp bitecek diye bir şey yok. İlerleyen dönemlerde tekrardan bu konu hakkında bir şeyler yazabilirim. Genel olarak düşüncelerimden bahsetmeye devam edeceğim, iyi günler dilerim.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufak bir durum güncellemesi

13.03.2024 Genel durum değerlendirmesi ve güncelleme

Ütopya