Eğitim üzerine

 Esenlikler, direkt konuya gireceğim. Malumunuz ilk dönemin son haftasına girmekle beraber sınıflarda film izleme geleneği devam ediyor. Ve biz bugün bir film izliyoruz (ben filmi izlememeyi tercih ettim). Kafamı kaldırıp filme bir göz atmak istedim. Bu esnada şöyle bir sahne gördüm: Öğretmen öğrencisini zorlayarak onu eğitmeye çalışıyordu, öğrenci ise "İstemiyorum!" diyordu. Ve filmin sonunda bu öğrenci gerçekten başarılı oluyor. Ancak öğrenmek istemediği sahnede öğretmen onu zorlamasaydı bu başarıyı elde edemeyecekti. Bir yandan da o sahnede istemiyordu eğitim görmek.

 Peki bu durumda karşımıza "Sonuç başarılı olsa bile bir bireyi kendi rızası haricinde eğitime zorlamak etik midir?" sorusu çıkmaz mı? Bu soruya benim iki cevabım var. Bu cevaplardan birincisi şöyle: Toplumun faydasını gözeteceksek bireyin isteklerinin bir anlamı yoktur. Bu birey her ne kadar bu eğitimi almak istemese de, eğitimi neticesinde başarılı bir birey olacak. Bu durumda topluma daha yararlı olacaktır. Bu yüzden de toplumun faydası için bireyin isteklerine bakılmaksızın eğitime devam edilmesi gerekir. (Bu cevabıma karşıt bir düşüncem de var, sonlara doğru anlatacağım.)

 İkinci cevabıma gelecek olursam şöyle: Bireyin istekleri, otoritelerin diktelerinden daha önemlidir. Bu dikteleri reddetme hakkına sahiptir. Özgürlük bunu gerektirir. Ancak bireye bu arzusunu düşünmesi için zaman tanınması kanaatindeyim. Çünkü bireyin pişman olup "keşke" demesini istemiyorum. "Bireyin bakış açısı"na göre cevaplandıramadığım bir nokta var. O da, sonuçta başarıya ulaşıyor olması. Başarılı insanlar bu tür zorluklarla karşılaştığında pes etmeyen insanlardır. Ancak pes etme haklarını kullanmak isteyen birisine pes etme hakkı tanımazsak ve zorlarsak bu kişiye hala başarılı diyebilir miyiz? Her ne kadar sonuçta başarı olsa bile bireye pes etme hakkının tanınması gerektiğini savunuyorum. Ancak bireye bu kararını düşünmesi için zaman tanınması gerekiyor. Bence en ideal yol budur.

 Şimdi ise toplumun faydasını gözettiğim cevaba bir eleştiride bulunacağım. Eğer ki toplumun faydasını gözetmek için bireylere bir şeyleri dikte etmeye başlarsak, ve baskılanan bireylerin sayısı artarsa bu durumda toplumun faydasını yine de gözetmiş olur muyuz? Benim buna iki cevabım var. Birincisi evet, çünkü toplumdaki herkes en verimli şekilde kullanılırsa; o toplumdaki verim maksimize edilmiş olacaktır. Ancak bu işin bir de psikolojik tarafı var. Sağlam bir otorite tarafından sürekli bir şeylerin dikte edildiği bireyler, bu dikteler neticesinde kendi verimlerini maksimize edebilir mi? Kesinlikle edemeyecektir. Baskı gören bireylerin veriminin azalacağı yadsınamaz bir gerçektir.

 Farz edelim ki bu toplumda baskıyı normlaştırdık. Herkes baskıyı normal ve olması gereken olarak görüyor. Bu durumda bireylerin veriminde bir azalma olmayacaktır. Aslında ben bu düşünce altında farklı noktalara değinecektim lakin bu şekilde bir toplumun var olduğunu düşünürsek, temel sorunumuz olan "bireyin eğitime karşı olan isteksizliği" problemi daha başlamadan bitmiş olmuyor mu? Her neyse bu problemin çıkageldiği istisnalar olduğunu varsayalım ve bu istisnalar üzerinden bu toplumu ele alalım. Baskının normalleştiği bir yerde bir öğrenci eğer isteksizse ve onu zorluyorsak, bu durumda toplumsal bir başarı mevcut olacaktır. Lakin distopik bir başarıdır bu. Herkesin adeta birer robot olduğu, özgürlükten uzak bir distopya. Buna örnek olarak bugünkü Kuzey Kore'yi örnek verebiliriz. Orada insanlar baskı altındalar ve hür değil. Bunun yanı sıra propagandalar neticesinde bu durum normalleştiriliyor. Kuzey Kore git gide bir distopya olmaya başlıyor. Başarı olsun veya olmasın.
Diğer cevabım ise hayır. Çünkü çoğu bireyin özgürlüğünün kısıtlanması ve toplumsal başarı kıyaslandığında, toplum için faydalı olan taraf özgürlüklerin kısıtlanmadığı, gerekirse başarıdan ödün verilen seçenektir. En azından ben böyle düşünüyorum. Şimdilik bu kadar, belki ileride ekleme yapabilirim bu yazıma. Esenlikle kalın! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufak bir durum güncellemesi

13.03.2024 Genel durum değerlendirmesi ve güncelleme

Ütopya