İntihar ve hislerim

https://youtu.be/HlD3lWexO9E   (şarkıyı dinleyerek okumanızı istiyorum)

Gecenin sonlarındayım. Yakın zamanda Güneş doğacak. Değişen bir şey yok aslında. Ama yazmak istedim tekrara düşsem de... Aklıma şu geldi: Ben neden başka birisine bu kadar çok ihtiyaç duyuyorum? Aslında cevap temelde basit: Hayatta kalmak. 

  İntiharı düşündüm, bana biraz mantıksız gelse de çok önemi de yok mantıklı olup olmamasının. İnançsız olunca gerçekten hiçbir sebebiniz kalmıyor yaşamak için. Ölümden sonrası için en muhtemel senaryom şu: Doğmadan önce nasıl bir hiçsek, öldükten sorna da hiç olacağız. Ha şimdi hiç olmuşum ha kırk sene sonra, ne fark eder ki? Fikirlerimin değişebileceği ihtimali için bekliyorum biraz. Çünkü şu anki hayatımdan zevk almıyorum, sıkılıyorum, mutsuzum, isteksizim, özgür değilim. 

  Bundan birkaç sene sonra bunların değişmiş olması muhtemel. Ama değişse bile ne fark edecek ki? Kırk sene fazla yaşasam ne yaşamasam ne? Hayat eğlenceli olursa yaşanılabilir aslında. Şu anda yaşamamak istemem hoşnutsuzluğumdan kaynaklanıyor. Hayattan zevk alabileceğim tek bir şey var. O da sevdiğim insan ya da insanlarla birlikte olmak. Yeterince özgür olamadığım için bunu başaramıyorum şu anda.

  Bir de bunun romantik ilişki durumu var. En çok da buna ihtiyaç duyuyorum. Bu inançsızlık, anlamsızlık, hoşnutsuzluk tek başıma olduğum zaman çok can sıkıcı. Ayrıca tek başıma olduğum zaman sürekli aklımdalar. Ama hayatımı gerçek anlamda paylaşabileceğim insanı bulabilmeyi başarırsam bunlar benim için problem olmaktan çıkacak muhtemelen. Doğamız gereği tek yaşamamız psikolojik olarak çok zor. Hayatımı paylaşabileceğim insanla tanıştığım zaman bunların aklımdan bile geçmeyeceğini düşünüyorum.

  Aslında ben kendimi kandırmak istiyorum. Kendi hayatımı önemsizleştirip, hayatıma girecek olan insana adanmak istiyorum. Çünkü bu sayede yaşamak için bir sebep bulabileceğimi umuyorum. Bu şekilde kendimi kandıramazsam bu düşünceler beni delirtecek. Anlamsızlık, acı, hüzün, yalnızlık, sevgisizlik, kötülük, korku... Tüm bunları hissetmek, düşünmek çok yorucu oluyor.

  Belki ileride bu yazımı okuduğumda "Ergenlik kaynaklı yoğun duygusal dönemler vs." diye yorumlayabilirim. Ama ben bu düşüncemi mantıksal olarak da doğruladım. Benim yalnız olmamaya ihtiyacım var. Yalnız olduğum zaman kafamı kurcalayan şeyler beni bitirebilir. Ama adanmışlık... Hayatım için bir amaç doğurur. Düşüncelerimi tam anlamıyla aktaramadım, çünkü tam karşılık gelecek kelime "yok". Ama son bir kez denemeye çalışacağım.

  Özetle: Hayatıma devam etmek için yalnızlıktan kurtulmam lazım. Yalnızlık, beni, benimle baş başa bıraktığı için intihar gibi tehlikeli düşüncelere zemin hazırlıyor. Zaten hayata dair herhangi bir anlam ya da amaç bulabilmiş değilim. Sadece düşünüyorum. Benim düşünceme göre: Olabilecek en iyi durum, iki insanın tek bir ruh olabilmesi. Çünkü içgüdüler, hormonlar vs. yüzünden eksik hissediyorum. Ve bütün olduktan sonra belki yaşamaya değer bir şeyler olur diye ümit ediyorum.

  Bunu okuyunca bu dönemler hakkındaki düşüncen ne olacak çok merak ediyorum. Şu anki düşünce ve hislerimi olabildiğince aktarmaya çalıştım. Ama tam olarak karşılığı bu değil. Kısmen aktarabildim, bu konuda kendimi geliştirmem lazım.
 
  Her neyse esenlikler, hissettiklerimi paylaşmak istedim. 

14.03.2024 güncellemesi: Evet ileride bunları okudum ve ergenlik kaynaklı yoğun duygusal dönemler diye yorumladım :D

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufak bir durum güncellemesi

13.03.2024 Genel durum değerlendirmesi ve güncelleme

Ütopya