Herkesin Sorunlarının Olması Üzerine
Ön söz: Dostlar bu yazımı telefonumdaki not defterinde buldum ve eski bi yazım. Tam tarihini bilemiyorum çünkü tarihine bakmadan kopyalayıp sildim. Ama tahminimce 1 2 sene önce yazdığım bir yazıdır. İyi okumalar.
Evet, hayatında psikolojik açıdan sorunu olmayan kimsenin var olmadığını düşünüyorum. En basitinden herkes (belki çocukluktan itibaren çok dindar olan insanlar hariç) varlıklarını bir kere de olsa sorgulamıştır. Bu içsel buhranı yaşamıştır bence. Her neyse gelelim konumuz üzerine konuşmaya:
Acaba çok mu ileriye gidiyorum? Konudan bağımsız olarak söylüyorum bunu. Yani insanlarım hayatından acıyı almak... Tabii ki ne yazarsam ya da düşünürsem düşüneyim insanlığı bir günde değiştiremeyeceğiz. Her neyse, yine de düşünmekten zarar gelmez ;)
Dostlar insanların hayatındaki problemleri düşünün, ailesi kaynaklı travmalar, arkadaşlar, çevre ya da içsel travmalar, ya da doğal afet olur vs. bu gibi kimsenin kontrolü olmayan travmalar... insanları travmasız düşünmek imkansız gibi geliyor. Peki ya herkesin ailesi bilinçli olsa? Bunu nasıl yapabiliriz tabii ki de üreme ehliyeti sistemi ile. Üreme ehliyeti konusu çok önemli bence. Ehliyetsiz araba kullanmak neden suç teşkil eder? Çünkü araba sürme sorumluluğunu almaya hakkımız yoktur, çünkü bilgimiz yeterli değildir. Peki bir çocuğun hayatını baştan sona etkileyebilecek bir hamle olan üreme için neden ehliyet vermiyoruz? O çocuğun temel insani hakları yok mudur? Anne baba o çocuğa yeterince ilgi, sevgi, saygı gösteriyorsa neden üreme ehliyetine sahipmiş gibi üreyebilsin ki?
Bazı ebeveynler daha kendi karınlarını zor doyurmalarına rağmen 5, 10 çocuk yapıyor. Peki bu, çocukların hayatını daha başlamadan bitirmek değil midir? Bu kişi bariz bir şekilde çocuklarının maddi ihtiyaçlarını yerine getiremez. Hadi maddi ihtiyaçlarını geçtim, çünkü maddi yetersizlik yüzünden travma yaşayan pek insana rastalamadım (bu yok demek değil). Peki 10 çocuğa o aile aynı ilgiyi, sevgiyi, saygıyı verebilecek mi? O çocukların arasında ayrım yapmayacak mı ister istemez? Kaldı ki çocuklar bu kadar çok kardeşleri olduğu için kardeşler arası sorunlar doğacak illa ki (ebeveynler ise bu kadar çok çocuğa liderlik etmekte zorlanacaklar ve bazılarını aksatacaklar) bu sefer de çocuklar sırf çok fazla kardeşi olduğu için travma yaşayacak. Kalabalık bir sınıf hayal edelim dostlar, 40 kişi olsun öğretmen bu sınıfa 40 dakikalık derste kişi başı 1 dakika ayırabilir. Kaldı ki pratikte de bu şekilde olmuyor hiçbir zaman. Asla sınıftaki herkese zaman ayırılmıyor. Ama bir de 5 kişilik özel bir sınıf düşünün. Kişi başı 8 dakika düşüyor. İki sınıfı da karşılaştırınca acaba hangisinde kendisinden emin ve iyi eğitim aldığını düşünen çocuklar daha fazladır?
Her ne kadar her detayı açıklamasam da (henüz) bu üreme ehliyeti konusunun yüzeysel halinin yüzeyselini inceledik. Hadi diyelim ki böyle bir sistem getirdik. Ki insanlar işe girmek için bile diploma göstermek zorunda kalıyor ancak çocuk gelişimine, eğitimine, ebeveynliğe dair hiçbir bilgisi olmayan insanlar üreyebiliyor...
Ama diyelim ki artık insanların üremesi için bazı şeyler bilmesi gerekiyor olsun. Bu durumda yaşanan bu "psikolojik cinayetlerin" uzun vadede çok çok çok azalacağını düşünüyorum. Çünkü her yeni doğan bebek artık aile açısından olabildiğince az travma yaşayarak büyüyecek. Ve bu çocukların arkadaşları da ehliyet sahibi aileler tarafından yetiştirlmiş olacağı için arkadaşlar birbirlerine daha az zorbalık vs. gibi davranışlarda bulunacak ve bu da arkadaşlar yüzünden yaşanan travmaları azaltacak. Kontrol dışı travmalar için bir şey diyemiyorum. Bilinç seviyesi arttıkça insanlar daha sağlıklı ve mutlu olacaktır düşünceme göre.
Evet dostlar bu konuyu burada bırakayım şimdilik. Daha da irdeleyeceğim, önem verdiğim bir konu çünkü. Eleştirilerinize açığım ve başka bir görüşünüz varsa paylaşmanızı rica ederim. Daha sonra çok daha detaylı düşünerek daha ayrıntılı ve konuyu her açıdan ele alan bir yazı yazacağım. Şimdilik bu giriş yazısı olsun. Esenlikler...
Yorumlar
Yorum Gönder