Yaşayamadığım Hayaller

 Ön söz: Evet dostlar bu yazımı telefonumdaki notalarımın arasında buldum. Gece vakti şarkılar vs. duygusal modumdayken yazdığım bi yazıydı. Geçmişi vs. düşünmüştüm ve hayalini kurduğum hayatı düşünmüştüm. Arşiv olması açısından paylaşmak istiyorum.


 olmadı, düşlediğim gençliğimi yaşayamadım, gerçi hala genç sayılırım ancak düşlediğim lise hayatını yaşayamadım, aile ve maddiyat yüzünden sanırım. gerçi bu sorunlar olmasaydı bile belki arkadaşlıklardan ötürü yaşayamayacaktım, ama bilmiyorum ya... aklımdaki o şeyi yaşayamadım. şu anda can koç isimli birisinin gökyüzünü tutamam şarkısını dinliyorum. öyle boş boş dolaşırken denk geldim, dinlemek istedim şarkıyı. sonra o içimde ukde kalan lise hayali geldi aklıma... bu tarz şarkılarla bağdaşmış kafamda o hayal, bu tarz şarkılar da dinliyorduk lise başlarında zaten, hayalim vardı be, böyle ne bileyim sağlam bir arkadaş grubum olsun, ve orta sınıf bir ailenin çocuğu olayım, öyle her şeyin lüksü değil de, hani kötüsü de olsa her şeyi yapabilmek mesela... arkadaşlarımla okul çıkışı oturup öyle sohbet etmek, gezmek, dolaşmak, hani Starbucks a gitmeyelim her gün de, bir parkta dahi olsa oturup iki üç yiyecek içecek alalım, takılalım isterdim be... şu an dinlediğim gibi şarkılar çalsın isterdim, haftada en az bir iki kere arkadaşlarımla avm de buluşup, bir şey almasam bile öylesine dolaşabilmek isterdim... ve her hafta bir etkinlik yapabilmeyi isterdim, belki sinemaya gitmek, belki tiyatro, belki ayda bir konser, belki ne bileyim, saati 10 liraya olan uyduruk bir bilardo salonu bile olurdu... ama ben bu hayalimi gerçekleştiremedim, iyi ki üniversite için hayal kurmamışım, çünkü hiç arkadaş olmak istediğim birisi yok. konuştuğum şeylerin bir değeri yok, ne zaman anneme bir şey anlatsam hep değersiz hissettim. her neyse ya, bu geceye bir not olsun, bu yaşadığın acıyı, hayallerine ulaşamamayı her zaman hatırla, hatırla ki psikoloji kazan. psikolog olmazsan hayalini kurduğun hayata yetecek parayı nasıl kazanacaksın? maalesef hayat bizi buna sürüklüyor... sevmediğin bir şeye katlan sadece, ki kalan hayatın sevdiğin bir hayat olsun.  21 aralık 2022


 Evet yukarıda o yazdığım not var. Ancak şimdiki gözümle bakınca bazı şeyler değişiyor tabii:) Bu yazıyı yazarken muhtemelen 12. sınıftaydım ve de o zamanlar psikoloji kazanmak istiyordum. Ancak sonrasında düşündüm ve sırf psikoloji kazanmak için o kadar AYT matematik çalışmak istemediğimi fark ettim. Ayrıca o zamanlar istediğim hayatı yaşayabilmenin az çok para kazanmaktan geçtiğini düşünüyormuşum. Ama şu an öyle düşünmüyorum. Evet para önemli ancak bir noktaya kadar önemli. Son bir iki gündür beni en mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünecek olursam cevap şu: Eskişehir'de her zaman oturduğum parka gidip, Dücane Cündioğlu dinlerken o ılık havada hissettiğim tatlı tatlı esen rüzgar. Evet bu durum tamamiyle bedava ve son 3 günde beni en çok mutlu hissettiren şeylerden birisi. Ekleyeceklerim bu kadardı. Esenlikler dostlar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ufak bir durum güncellemesi

13.03.2024 Genel durum değerlendirmesi ve güncelleme

Ütopya