Kayıtlar

Güzel

   Bu gece hoş bir gece. Uzun zaman sonra iyi hissediyorum. Bir de düşünmemeyi başarabildim. Bu da güzel. Düşünmemeyi devam ettirmek istediğimden bu yazım burada sona eriyor. Esenlikler diliyorum.

Ufak bir deşarj olma yazısı ve Aristoteles'in dersleri yürüyerek vermesi üzerine

   Öncelikler esenlikler diliyorum. Umarım iyisinizdir. Aklımda iki konu var yazmak için, birisi düşünce boyutunda bir konu, diğeri duygusal... Cidden bazı insanlar nasıl bu kadar "kötü" olabiliyor anlamlandıramıyorum. Yazılarımda pek küfür vs. kullanmam ama cidden s*keyim parasını ya, özellikler bazı yöneticilerin doymak bilmez para arzusunu anlamıyorum. Zaten akıl almaz derecede vergi veriyoruz her şeye, insanlar yaşamayı geç sadece hayatta kalmak için çabalıyor. İçiniz nasıl rahat edebiliyor? O kadar fazla para ile ne yapacaksınız? Bir ekranda falan sahip olduğunuz değer arttıkça zevk falan mı alıyorsunuz da yapıyorsunuz bunu? Haksızlık ama bu... Tonla insanın emeğini haksız bir şekilde kullanıyorsunuz, o insanlara zulmü reva görüyorsunuz, hatta bununla kalmayıp bir de ses çıkartanlara zulmediyorsunuz. Bir de utanmadan çıkıp onlardan "gasp" ederek edindiğiniz servetlerle "görgüsüz" davranışlarda bulunuyorsunuz. Son yazımda "tiksinç" bulduğum i

Yaşanan zorlukları aşmanın zorlukları

Resim
Esenlikler diliyorum bu yazıyı okuyan herkese. Direkt konuya girmek istiyorum: Yaşadığım zorluğu aşmanın zorlukları... Şu sıralar yaşadığım zorluk: Yalnızlık. Peki bunu nasıl aşar bir insan? Yeni insanlar tanıyarak. Peki yeni insanları tanımanın zorluğu nedir? Muhtemelen akla gelen ilk cevap sosyal anksiyete vesairedir. Ancak bu değil. Öyle bir zorluk ki bunu aşmak... Tanışmak isteyeceğiniz insanın olmaması. Düşünün ki yalnızsınız ve sosyalleşmeye ihtiyaç duyuyorsunuz. Ancak size uygun olacak insanlar çok ama çok az sayıda.   Bu konuya ufaktan değinmemin sebebi bugün kulak misafiri olduğum bir konuşmadır. Bu insanlarla mı sosyalleşeceğim? Bu insanlarla bırak sosyalleşmeyi aynı ortamda bulunmaya dahi tahammül edemedim. Bu yüzdendir ki şu anda başka bir yerde oturuyorum. Cidden çok "tiksinç" insanlar var. Yani herkes yapmak istediği şeyde (hak ihlali yoksa) özgür. İsteyen istediğini yapsın da, ama benim için bazı insanlar "tiksinç". Ve maalesef bu insanlar hiç de azım

When you are a free man...

   https://youtu.be/uBKngDIMfXc                                                                                                          23.04.2023 03:38   Bugün (daha doğrusu bu aralar) içten içe bir yalnızlık yaşıyorum. Etrafımda insanlar elbette var, iletişim halinde olduğum çok insan da var. Ama nedense yalnız hissediyorum. İnsan olmak cidden garip bir şey ya... Acaba bundan tam bir sene sonra bu saatte ne yapıyor olacağım, neler yaşamış neler hissetmişimdir kim bilir...    When you are a free man... Özgürlüğün benim için büyük bir anlamı var. Özgür olmak sanırım sahip olabileceğim en değerli şeylerden birisi. Ancak bir noktada özgür olmanı engelleyen geçmişim de var. Ne yaparsam yapayım tam manasıyla özgür olamayacağımı düşünüyorum. Ya geçmişimi kabullenip onunla birlikte olabildiğim kadarıyla özgür olacağım (ki sanırım bunu yapacağım ve yapıyorum) ya da kaderime sövüp sayarak özgürlükten uzak bir hayat yaşayacağım. Ama ne yaparsam yapayım insan olmanın getirdiği sınırlamaları aşa

İdeal sistem düşüncemdeki gelişmeler... (Son zamanlardaki en önemli yazım) -Belki de Akıl ve Mantık Partisinin Parti Programı?-

   Esenlikler dilerim herkese, bu yazıyı kendime not olarak yazıyorum. Aslında bütün yazılarım öyle ama neyse... Uzatmadan konuya giriş yapıyorum. Demokrasi olamaz, çünkü yeterli donanıma sahip olmayan insanlar çoğunlukta olduğundan en verimli aday değil en manipülatif aday seçiliyor. Monarşi zaten olamaz, güç zehirlenmesi olsun, bir yandan koltuğu sağlama almak olsun, etrafındaki tehditleri yok etmeye çalışmak olsun monarşi riskli. Baştaki enerjisinin yarısını kendi konumunu korumaya harcar yeterince verimli olmaz. Ha bir de babadan oğula monarşisi ise zaten direkt bitik bir sistem. Aristokrasi keza aynı şekilde sıkıntılı; fikir ayrılıkları yüzünden çok çatışma çıkar, gizli gizli kuyu kazmalar; kendi görüşlerini destekleyenleri yükseltip farklı görüşleri susturma çabaları vs. olsun yine sıkıntı sistem...    Her neyse tek tek tüm sistemlerin kötü taraflarını saymama gerek yok, tamamen ideal diyebileceğimiz bir sistem henüz yok; hep bir noktada patlak verebiliyor. Şimdi dostlar az önce

İnternetteki motivasyon saçmalığı üzerine

   Dostlar selam. Umarım gününüz güzel geçiyordur. Ciddi anlamda söylüyorum laf olsun diye değil, sahip olduğunuz şeylerin farkına bir varın ve gününüzü tekrardan değerlendirin lütfen. Ciddi manada hayttan keyif almanızı temenni ediyorum. Yani böyle bir imkanımız varken kullanmamak saçma olurdur değil mi? Neyse konumuza geleyim yavaştan, bu motivasyoncu tipler... Şimdi bu tipler üzerine konuşmadan önce yararlı gördüğüm tek bir videoyla karşılaştım; o da aslında tam motivasyon videosu sayılmazdı. Olay şöyle: Birisi işte bir mikrofona konuşuyor, röporaja benziyor... Şunları söylüyor: -Eğer size 10 milyon dolar vereseler ve bunun karşılığında ertesi sabaha uyanamayacak olsanız yine de 10 milyon doları kabul eder miydiniz? -Hayır etmezdim - Yani ertesi sabah uyanmak senin için 10 milyon dolardan daha değerli: Bundan sonra her uyandığında bunu hatırla vs. gibi bir şeylerdi tam hatırlamıyorum konuşmayı. Ama güzel bir farkındalık yaşatmıştı. Her neyse faydalı bulduğum tek motivasyon konuşması

üzülmeyi bile becerememek

 Evet, üzülmeyi bile beceremiyorum. Ne bileyim bu gece biraz duygusallaştım falan... Açtım bir şarkı (Current Joys - Blondie) sonra biraz klibini seyrettim, sonra düşüncelere daldım. Bazı şeyler geldi aklıma... Ki zaten o sırada birkaç damla yaş dökülmüştü sanırsam, ama bu üzüntümün bana absürt gelen bir tarafı var (aslında her üzüntümün) ve ben bu absürtlüğe karşı bir yandan ağlarken bir yandan gülüyordum. Daha sonra şarkının yorumlarına bakmaya karar verdim ve... Yorum yapan insanların yorumlarının temelini, düşünce boyutunda ele aldığımı; bu yorumu hangi gerekçeler neticesinde atmış olabilir vs. gibi aslında benim genellikle yaptığım davranışları yaptığımı fark ettim. İşte o an... O an kendimi bilmeye dair bir adım daha attım ve biliyor musun, üzülmeyi bile doğru düzgün yapamıyorum. Bana ne oldu da bu kadar her şeyi düşünmeye başladım bilmiyorum. Neden üzülmeyi bile beceremiyorum, neden üzülürken bile aklımda salak saçma sorular geliyor? Evet düşünmeyi seviyorum ama bu biraz lanet g