Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hislerim V?

https://www.youtube.com/watch?v=XaSVkb_XLt4    Merhaba, umarım bunu okuduğum zaman daha iyi hissediyorumdur. Şu an saat 05:00 ve Low - Lullaby dinliyorum. Son birkaç gündür depresifim. Bu depresifliğimin kaynağı sanırım beklentilerim. Mutluluğa dair beklentilerim çok basit şeyler. Ve bu basit şeylere sahip olan insanları sürekli görmeye başladım. Bu insanları görünce daha da depresifleşiyorum. Çünkü gördüğüm insanlar "mutlu". Bu yazı aslında biraz özel bir yazı olacak. O yüzden bunu okuma ihtimali olan diğer insanlardan isteğim şu: Lütfen beni hislerimden ve isteklerimden dolayı yargılamayın. O halde anlatmaya başlıyorum.   Sanırım daha önceki bir yazımda da belirtmiştim, ben tüm hayatım boyunca hep bir sevgi açlığı çektim. "Ailenin sevgisini de mi görmedin?" diye sorabilirsiniz. Evet ailem beni seviyor, ve bu sevgiyi görebiliyorum. Ama sevdikleri ben "ben" değilim. Onlar sadece çocukları olan beni seviyorlar. Olmak istediğim "ben"i sevmiyorlar.

Toplum sorunları ve benim tavrım

https://www.youtube.com/watch?v=uwkLZg6WDek&list=PLco_u-O9FeQ_cV5gc3VdUHoQYBI73MYkU       Bu playlisti dinleyerek yazdım.    Bir saat kadar önce şöyle bir yazı okudum: """"" Geçenlerde bir Ümit Özdağ röportajına denk geldim, kendisi birtakım istatistikler paylaştı: Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Göç idaresi çoktan 900.000 kadar Suriyeliye (kanuna aykırı olarak) vatandaşlık vermiş, TR de toplam 8 Milyona yakın kayıtlı ve kayıtsız sığınmacı/işgalci varmış ve bu TR'yi (yalnızca resmi rakamlar sayılsa bile) dünyanın en büyük mülteci ev sahibi yapıyormuş. Nüfusun yaklaşık %10'u kadar bir kesim mülteci statüsünde ya da kaçak olarak ülkede yaşıyor demek bu. Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden bu insanlar için 2011'den beri toplam 90.8 Milyar Dolar para harcanmış, normal vatandaşların tabi olduğu birtakım sağlık masrafları, kanuni kapitülasyonlar tanınarak mültecilerden alınmıyormuş (tüp bebek masrafları vs.), vergi levhasız dükkan açıyor s

Eğitim üzerine

 Esenlikler, direkt konuya gireceğim. Malumunuz ilk dönemin son haftasına girmekle beraber sınıflarda film izleme geleneği devam ediyor. Ve biz bugün bir film izliyoruz (ben filmi izlememeyi tercih ettim). Kafamı kaldırıp filme bir göz atmak istedim. Bu esnada şöyle bir sahne gördüm: Öğretmen öğrencisini zorlayarak onu eğitmeye çalışıyordu, öğrenci ise "İstemiyorum!" diyordu. Ve filmin sonunda bu öğrenci gerçekten başarılı oluyor. Ancak öğrenmek istemediği sahnede öğretmen onu zorlamasaydı bu başarıyı elde edemeyecekti. Bir yandan da o sahnede istemiyordu eğitim görmek.  Peki bu durumda karşımıza "Sonuç başarılı olsa bile bir bireyi kendi rızası haricinde eğitime zorlamak etik midir?" sorusu çıkmaz mı? Bu soruya benim iki cevabım var. Bu cevaplardan birincisi şöyle: Toplumun faydasını gözeteceksek bireyin isteklerinin bir anlamı yoktur. Bu birey her ne kadar bu eğitimi almak istemese de, eğitimi neticesinde başarılı bir birey olacak. Bu durumda topluma daha yararlı

Rastgele

https://www.youtube.com/watch?v=Sw9b4jQZXcU https://www.youtube.com/watch?v=8bLPaVtFB2E  Yine ben, esenlikler! Aslında birkaç saat önce "gerçek üzerine" başlıklı bir yazı yazmak istiyordum ancak bu durum açtığım şarkı ile değişti. Şu anda anlam arayışı üzerine konuşmak istiyorum. Bundan iki sene önceki ben ile şimdiki ben arasındaki fark hem çok büyük hem de yok denecek kadar az. Bu nasıl mı oluyor? O halde başlayalım.  Hikayeyi iyi anlamanız için ortaokuldan başlatacağım. Ben 7. sınıf civarlarında arkadaşım Sedat sayesinde rap müzik dinlemeye başladım. Ancak dinlediğim müzikler bugünkü gibi t-rap tarzında değil sağlam "oldschool" parçalardı. Her neyse bu şekilde devam ettim dinlemeye. Sonra ben 9. sınıfa başladıktan sonra t-rap kültürü yaygınlaşmaya başladı; anlamsız sözler, çöp beatler vs.   Ben de bu yüzden rapten soğumaya başladım. Bu soğuma döneminde Rusça rap ile iyice haşır neşir olmaya başladım. Linkteki tarzda şarkıları tüm gün dinler oldum. Ve bir yandan d

Gördüğüm bir tweet üzerine

Öncelikle bu tweet hakkında konuşacağım:https://twitter.com/ilaydasimaygul/status/1480586934909079555?t=p0d1I-dQVmu32xEspmthlQ&s=19  [12.01 07:45] Can: bugünkü başlığım bu [12.01 07:45] Can: buradaki miralem kişisinin davranışını inceleyeceğim [12.01 07:46] Can: acaba bir insan neden bu şekilde davranma gereksinimi duyar ya da ister? [12.01 07:47] Can: aklıma gelen ilk seçenek: kişinin kıskanç olması [12.01 07:48] Can: ancak bir kişi bu noktaya nasıl ulaşabilir ki? nasıl bu kadar kıskançlık duyabilir [12.01 07:48] Tuna: Beynindeki frontal korteksinde bazı iletilerin doğru olmaması olabilir [12.01 07:49] Can: bunda kişinin büyüdüğü ailenin çok büyük bir etkisi olurdu diye düşündüm. [12.01 07:50] Can: sevgili tuna, güzel bir noktaya değindin. olaya hiç bu açıdan bakmamıştım. tabii ikinci sebep de bu olabilir. [12.01 07:50] Can: ancak şimdi bireyin ailesinden dolayı bu şekilde olduğunu düşünerek devam edeceğim [12.01 07:52] Can: büyürken çok fazla etken bir araya gelerek bizim karakte

Yazmak istediğim konular

İdeal devlet düzeni, ideolojiler üzerine, ötenazi üzerine, Hitler nerede yanlış yaptı, ütopya v2, filozofların toplumdaki yeri vr tehlikesi üzerine

Estirmece (Var olmamalıyız yazımın güncel ve daha kaliteli versiyonu)

https://youtu.be/XnzxEGLaPxs Ruh halimi anlamanız adına şarkıyla beraber okumanızı tavsiye ederim, esenlikler...    Öncelikle esenlikler, böyle bir yazı aklımda yoktu. Whatsapp grubunda bir şeyler yazmak istedim ve bunları içimden geldiği için yazdım. İyi okumalar dilerim.  [9.01 05:00] Can: huzur eşliğinde jazz dinliyorum [9.01 05:01] Can: bir yandan var oluşumuzun temelindeki gerçeği bulma ümidiyle düşünüyorum [9.01 05:01] Can: slow jazz [9.01 05:01] Can: gecenin ve düşüncemin güzelliğine layık... [9.01 05:02] Can: Düşünüyorum da insanlık neden bencilleşmiyor? Aslında herkes tam manasıyla bencil olsa hayat çoğu kişi için çekilmez olurdu ve suç oranı büyük bir hızla artardı. [9.01 05:03] Can: Ancak bireysel olarak bencilliğin bireye katacağı faydaları bir düşünsenize. [9.01 05:03] Can: Çoğu şey dert olmaktan çıkar; gelecekteki problemler, küresel ısınma... [9.01 05:04] Can: Başkalarını kazıklamaya başlarız neticede, kendi çıkarlarımızı maksimize ederiz. [9.01 05:04] Can: Ancak herkes

Ütopya

 Ön Söz: Sevgili bu yazıyı okuyan insan, şunu bilmelisin ki bu yazımı yazarken parça parça yazdım ve istediğim verimde olmadı. Ufak bir deneme olarak ele alırsan çok daha fazla zevk alabileceğini umuyorum. O halde başlayalım. -Ön söze ekleme- Bu yazımı hiç sevmedim denilebilir, çünkü bazı kısımları "yazmış olmak için yazmışım" gibi hissediyorum. Ayrıca bu yazımı bitirdikten sonra birkaç kitap okudum ("Ütopya - Thomas More" ve "Devlet - Platon"). Bu kitaplardan sonra fikirlerim daha da gelişti. Yakında daha detaylı ve gerçek "düşüncelerim"i yansıtan yeni bir yazı yazacağım. Bu yeni yazımda ise gerçek bir topluma uyarlamaktan ziyada sıfırdan "ütopik" bir toplum yaratacağım.   Selam! Bugün yaratacağım ütopyama nir göz atacağız. Öncelikle, "yaratacağım" dediğimde sadece kurgusal anlamı kast etmedim. Bu da size ufak bir spoiler olsun.  Her neyse özellikle yaratacağımız ütopya Türkiye'de olacak. Şu anki sınırları ele alın. Yönet

Ufak bir sohbet

 Selamlar, bugün "Reddit" isimli platformda dolaşırken şu yazıyı gördüm: "Eskiden, yani küçükken onu çok severdim. Bizi yaratmıştı ve bize sonsuz cenneti sunmuştu. Karşılığında ise sadece iyi bir insan olmamızı istiyordu. Fakat ortaokula gelince din hakkında düşünmeye başladım. Tanrı'nın sonsuz kudretine rağmen bizden istediği şeyler çok garipti. Sanki onun gücünü görüp korkmamızı, ona itaat etmemizi istiyordu. Bunun ne kadar egoist bir şey olduğunu düşünsem de kafam çok karışmıştı. Bu yüzden ortaokulda ibadetleri bıraktım. Liseye geçince ise ailemden uzakta olarak daha özgür olmuştum ve sonunda kendi kendime karar verebilecek bir seviyeye geldiğimi farkettim. 10.sınıfa kadar inanmaya devam ettim ta ki bir gece sabaha kadar uyumayıp bu konuyu düşünene kadar.  O andan sonra deist olmaya karar vermiştim ama hala içimde bir ukte vardı. Gerçekten tanrı var mıydı? Bizimle hiçbir şekilde iletişime geçmeyen ama her şeyden haberi olup insanları bu kaosun içine atmanın ona ve

Farkındalık V2

 Selamlar, umarım iyisinizdir. Konuya geçiyorum direkt, bugün "midsommar" adlı bir film izledim. Filmin konusuna vs. değinmeyeceğim ancak bu filmi izlediğim sırada tüm bu farkındalığı fark ettim.  Aslında filmden bahsetmeyecektim fakat yazacaklarımı daha iyi anlamanız adına bunu gerekli gördüm. Şimdi filmin şu noktalarını anlatacağım: Birkaç arkadaş gezmek için İsveç'e gidiyor. Bu arkadaşlardan birisi İsveç'li ve yerel bir köye mensup. Yazı selamlamak adına bu yerel halk (aslında bir nevi tarikat) ritüeller düzenliyor. Bu ritüeller sırasında bir takım olaylar yaşanıyor ve film bunu konu alıyor. Beni etkileyen nokta şuydu: Filmde bahsedilen tarikat yaşantısı ve bazı ritüeller. Örneğin: Bir iş mi yapılacak, herkes; hep beraber yapıyor. Bu hep beraber bir şeyler yapma beni etkileyen kısımdı. Biraz daha detaylandırmak istiyorum. Örneğin: Bir kadın ve erkek üreme amaçlı cinsel ilişkiye girecekler, bu ilişki sırasında kadının yanında bir sürü kadın var ve bu diğer kadınlar

Ufak estirmece

  Selamlar birazdan sizlere bir fotoğraf linki bırakacağım, önce bu fotoğrafa bakmanızı istiyorum.  https://twitter.com/abdulkerim_571/status/1477052620661477376?t=Bw5_b4Cqu9uoS7FsrZPReQ&s=08 Bu fotoğrafı gördükten sonra arkadaşlarımla paylaştım ve ardından şunları ekledim:  [17:22, 01.01.2022] Can: bir yandan pink floyd dinliyordum. [17:22, 01.01.2022] Can: bir yandan da twitter surfing... [17:22, 01.01.2022] Can: bu fotoğrafla karşılaştım [17:23, 01.01.2022] Can: önce aklıma çocukları bu şekilde kendi seçimleri olmaksızın bir din adı altında eğitmek etik midir sorusu geldi [17:23, 01.01.2022] Can: sonra ise şunu fark ettim [17:23, 01.01.2022] Can: bizim normal hayatta çocukları eğitmemizden ne farkı var ki? [17:24, 01.01.2022] Can: sadece metotlar ve anlatılar değişiyoe [17:24, 01.01.2022] Can: r [17:24, 01.01.2022] Can: insanlık çocuklarını yaparken aslında hayatta kalma içgüdüsü ile yapıyor [17:24, 01.01.2022] Can: çünkü bizler öleceğimizin farkındayız [17:25, 01.01.2022] Can: